emekli eşe nafaka ödenir mi
Nafaka alacaklarının tahsili amacıyla emekli maaşlarına haciz konulabilmektedir. Nafaka borçlusunun maaşından nafaka alacağının aylık miktarının tamamı kesilerek tahsil edilir. Nafaka borçlusunun maaşında daha evvelden haciz olsa bile, aylık nafaka miktarı önceki hacizlerden bağımsız olarak maaştan kesilecektir.
Kurban Bayramı 11-14 Ağustos'ta kutlanacak. Arefe günü de 10 Ağustos Cumartesi gününe denk geliyor. İkramiyenin de bu tarihten önce, 5-9 Ağustos'ta ödenmesi bekleniyor. Yine bu tarihe kadar emekli olanlar da 1.000 liralık ikramiyeden yararlanabilecek. İlk ikramiyeden sonra emekli aylığı bağlananlar, 2019'u 1.000 lira ikramiye
Nafaka, ödenmemesi halinde icra yolu ile tahsil edilebilmektedir. Bu durum da akıllarda boşanmada ne kadar nafaka ödenir, boşanmada nafaka maaşın ne kadarıdır gibi soruları oluşturmaktadır. Boşanma davasında nafaka ve tazminat oranı, maaşın 4’te 1’idir. Maaşta birden fazla haciz bulunması halinde öncelik sıralamasına
Nafakanınalınamayacağı durumlar da vardır. Aşağıda Yargıtay Kararında nafakanın hangi durumlarda verileceği ve verilmeyeceğini açıkça belirtmiştir. Nafaka Hangi Şartlarda Verilmez konusu yargıtaya konu olmuş şekli ile makalemizde yer almıştır. Karısı, bunun üzerine boşanma davasıyla birlikte velayet, nafaka ve
EMEKLİMAAŞI OLAN NAFAKA ALABİLİR Mİ. Günümüzde en çok merak edilen konulardan biri de emekli maaşı olan nafaka alabilir mi? “Kadının geliri bulunması emekli olması gelirlerinin davalıya denk olması hatta davalının gelirlerinden daha fazla olsa bile kocayı ortak giderlere katılma yükümlüğünden büsbütün kurtarmaz” diyen Daire, davacı kadının belirli ve
Site De Rencontres Sérieuses Totalement Gratuit. Yoksulluk nafakasının ne olduğu, kimlerin yoksulluk nafakası alabileceğini ve kimlerin yoksulluk nafakası alamayacağına daha önce değinmiştik. Bu yazılarımızı okuyarak detaylı bilgi edinmek için lütfen ilgili yazılarımıza göz atınız – Yoksulluk Nafakası yazısı için tıklayınız.– Yoksulluk Nafakası Alma Şartları yazısı için tıklayınız.– Ağır Kusurlu Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi yazısı için tıklayınız.– Kimler Yoksulluk Nafakası Alamaz yazısı için tıklayınız. Yoksulluk Nafakası Alamayacak Kişiler Görüldüğü üzere daha önce de yoksulluk nafakası hususuna detaylıca değindiğimiz için burada herhangi bir açıklama yapmayacağız. Yalnızca yoksulluk nafakası alamayacak eşlerin hangileri olduğunu belirttiğimiz Kimler yoksulluk nafakası alamaz’ yazısındaki örneklemeleri Yargıtay Kararları ile pekiştireceğiz. Öncelikle kimlerin yoksulluk nafakası alamayacağını kalem kalem sayarak örneklendirmemiz gerekirse ; ⦁ Fiilen evliymiş gibi yaşayan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ İşten kendi iradesiyle ayrılmış ve yoksulluğa düşmemiş eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Geliri olup yoksulluğa düşmeyecek eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Maaşı, aylığı, dul aylığı, emekli aylığı, yaşlılık aylığı yeterli olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Yeterli sosyal yardım alan eş, yeterli kira geliri olan eş, yabancı ülkeden geliri olan eş, işsizlik parası olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Mesleği olan ve buna bağlı olarak bir kazancı olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Memur olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Yeterli taşınmazı/taşınırı olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Bankada yeterli parası olan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Kendi isteğiyle yoksulluğa düşmüş eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Mesleği/yeteneği olup da bunu bilerek kullanmayan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Sürekli kumar oynayan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Eşiyle aynı parayı kazanan eş yoksulluk nafakası alamaz.⦁ Eşi yoksul olan eş yoksulluk nafakası alamaz. YARGITAY KARARLARI 1- Dul Aylığı, Emekli Maaşı, Yaşlılık Aylığı Yeterli Olanlar Yoksulluk Nafakası Alamaz Yukarıda da saydığımız üzere öncelikli olarak Yargıtay’ın benimsediği ilke kazancın yoksulluğu ortadan kaldırıp kaldırmayacağının tespitidir. Nitekim eşin kazancı ile birlikte yoksulluğu ortadan kalkıyorsa yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Örneğin dul aylığı alan bir eşin yoksulluğu ortadan kalkıyor ise yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. * Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında şu şekilde hüküm kurmuştur Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, yoksulluk nafakası kararından sonra davalının baba ve annesinin ölümü üzerine emekli maaşı aldığı böylece yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK’nun 176/ göre “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. “Somut olayda, davalı kadına tarihinden geçerli olarak aylık TL yoksulluk nafakası verilmiş, bu tarihten çok önce ölen babasından intikal eden aylık TL yetim maaşı almaya başlamıştır. Dolayısı ile boşanma ile birlikte davalının bu maaştan yararlanacağı bilinerek yoksulluk nafakasına hükmedildiği gibi, dul ve yetim maaşının miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı HGK nın gün 2-162 E, 185 K. Sayılı ilamında da kabul edilmiş olup böylece istemin reddi gerekirken delillerin yanılgılı şekilde değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliği ile karar verildi. Yoksulluk Nafakasına İlişkin Hukuk Genel Kurulu Kararı Yukarıda değindiğimiz üzere dul aylığı, emekli maaşı yoksulluğu ortadan kaldırıyorsa eş yoksulluk nafakası alamayacaktır. Her ne kadar kural bu şekilde olsa da emekli maaşı veya geliri o eşin yoksulluğunu ortadan kaldırmayabilir. Bu husus Aile Mahkemesi Hakimi tarafından irdelenecek, yargılamada detaylıca araştırılacaktır. Hal böyleyken her somut olayda yoksulluk nafakası kendisi içerisinde değerlendirilmeli, Aile Mahkemesi Hakimi bu hususa vicdani kanaati doğrultusunda karar vermelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da önüne gelen bir uyuşmazlık dosyasında Davalı Eş, boşanma ve yoksulluk nafakası kararından sonra babasından yetim ve dul maaşı almışsa da bu durum davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı ve nafakanın kaldırılması gerektiği anlamına gelmez’ diyerek her somut olayın kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. 2- Sigortalı Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Alamaz Yoksulluk nafakası alamayacak kişiler arasında sigortalı olarak çalışan eşler de yer almaktadır. Nitekim Yargıtay’ın da uygulaması bu yöndedir. Yukarıda belirttiğimiz Hukuk Genel Kurulu kararı esas alınarak tarafların sigortalı bir işte çalışıp çalışmadıkları tespit edilecek ve yoksulluk nafakasına ona göre hükmedilecektir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi vermiş olduğu bir kararında lehine yoksulluk nafakası verilecek eşin sigortalı olarak çalışıp çalışmayacağı araştırılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmesini bozma sebebi olarak kabul etmiştir. İlgili karar şu şekildedir Dava Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur belirlemesi, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden incelemenin duruşmalı olarak yapılması talebiyle temyiz edilmiş ise de; duruşma gideri yatırılmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinden inceleme yapılmasına karar verildi. gereği düşünüldü Karar 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadının, alınan uzman raporunda kısa bir süre öncesine kadar ailesinin iş yerinde çalıştığı, yakında yine aynı işte çalışacağı belirtilmiş, dinlenen davacı tanığı olan kardeşi A. beyanında kadının kendi iş yerlerinde sigortalı olarak çalıştığını beyan etmiştir. Bu konuda bir inceleme yapılmadan davacının sigortalı çalışıp çalışmadığı, aldığı ücret tespit edilmeden ve Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları tartışılmadan eksik incelemeyle davacı yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, tarihinde karar verildi. 3- Mesleği Olan Eş Yoksulluk Nafakası Alamaz Yargıtay, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli araştırmaların başında lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek kişinin mesleğinin olması ve gelirin olması gelmektedir. Şayet lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek eşin bir geliri veya bir mesleği söz konusu ise bu noktada yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek eşin bir gelirinin ve mesleğinin olmadığından bahisle verilen yoksulluk nafakasını onamış, kararı ve araştırmayı doğru bulmuştur. Karar metni şu şekildedir Dava ve Karar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp Davalının bir mesleği ve gelirinin olmadığı boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylarda hiçbir kusurunun olmadığı gerçekleşmiştir. Davalı yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleştiği halde yoksulluk nafakası isteğinin reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere MK. md. 118-395, 5133 md. 2-3 kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 4- Çalıştığı İşten İstifa Eden Kişi Yoksulluk Nafakası Alamaz Daha önceki yazılarımızda da izah ettiğimiz üzere yoksulluk durumunu kendisi yaratan, kendisi yoksulluğa sürükleyen eşler yoksulluk nafakasına hak kazanamayacaktır. Nitekim çalıştığı işten istifa eden eş de bu şekilde davranmış olacak ve yoksulluğu kendisi yarattığı için yoksulluk nafakasına hak kazanamayacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de bir kararında yargılama esnasında çalıştığı işten istifa eden eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini isabetsiz bulmuştur. Karar metni şu şekildedir ÖZET Yoksulluk durumunu kendi iradesi ile yaratan tarafın yoksulluk nafakası ile ilgili isteğin reddi arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları Davalı kadın bir tekstil firmasında çalışırken yargılama sırasında tarihinde istifa suretiyle işten ayrılmıştır. Yoksulluk durumunu kendi iradesi ile yaratmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında yoksulluk nafakası ile ilgili isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi. 5- Yeterli Taşınmazı ve Parası Olan Eşler Yoksulluk Nafakası Alamaz Şayet bir eşin yeterli derecede taşınmazı ve yeterli derecede parası mevcut ise mahkemece lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir. Nitekim malvarlığı yüksek olan bir eşin yoksulluğa düştüğünü söylemek isabetsiz olacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de vermiş olduğu bir kararında taşınmazı ve geliri olan eşe yoksulluk nafakası verilmesini isabetsiz bulmuş ve verilen kararı bozmuştur. İlgili karar şu şekildedir ÖZET Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.4721 S. K. m. 4, 166, 175, 186 1086 S. K. m. 185 818 S. K. m. 42, 43, 44, 49 Dava Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hükmün ayrılık davası, kocanın boşanma davası, kusur, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı G. E. vekili ve karşı taraf temyiz eden A. G. E. ile vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü Karar 1- Davalı-davacı kocanın temyizi yönünden a- Velayeti anneye verilen müşterek çocukla baba arasında yaz dönemi için ve ayın belli haftalarında yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır. b- Davacı-davalı kadının çalıştığı, taşınmazlarının ve kira gelirinin olduğu, iki şirkette pay sahibi bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Burada diğer temyiz itirazları da yer almaktadır fakat nafaka dışı itirazlar olduğu için yer verilmemiştirSonuç Temyiz edilen hükmün yukarda 1/a-b, 2/b, c ve d bentlerinde yazılı sebeplerle BOZULMASINA, yukarda 2/b bentteki bozma nedenine göre ayrılık davası yönünden diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerin ise yukarda 2/a bentte yazılı sebeplerle ONANMASINA, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, gününde oybirliği ile karar verildi. Nafaka Hususunda Yargıtay Kararları sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.
Çalışan eş nafaka alabilir mi? Evlilik süresince eşler, bakım yükümlülükleri dolayısıyla, birbirlerinin ve çocuklarının geçimlerini sağlamak zorundadırlar. Esasen bu yükümlülük aile birliği içerisinde yaşamanın getirdiği olağan bir durumdur ve çoğu zaman bir yükümlülük olarak dahi görülmemektedir. Evliliğin olağan seyrinde, bir anlamda kanıksanarak göz ardı edilen bakım yükümlülüğü, eşlerin boşanma sürecine girmesiyle birlikte farklı şekilde önem kazanır. Zira, boşanma sürecinde eşlerden en az birinin yoksulluğa düşmesi yahut evlilik birliği içindeki hayat kalitesinin ciddi şekilde azalması söz konusu olabilir. Aynı şekilde gerek boşanma davası sürerken gerekse boşanma sonrası müşterek çocuğun masraf ve giderlerinin de karşılanması gerekecektir. Boşanma nedeniyle, evlilik sürecindeki hayat seviyesini koruyabilecek düzeyde geliri olmayan taraf çalışsa dahi yapılacak başvuru üzerine nafaka alabilir. Yazı İçeriği1. Çalışan Eş Tedbir Nafakası Alabilir mi? 2. Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir mi?3. Çalışan Eş İştirak Nafakası Alabilir mi? Türk Medeni Kanunu TMK uyarınca, bakım yükümlülüğünden doğan nafaka türleri; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak üçe ayrılmaktadır. Üç nafaka türü de birbirinden farklı şartlara sahip olup çalışan eşin bu nafakaları alıp alamayacağı hususunun tüm nafaka türleri açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. 1. Çalışan Eş Tedbir Nafakası Alabilir mi? Boşanma kararı kesinleşinceye kadar evlilik hukuken devam ettiği için eşlerin birbirlerine karşı olan bakım yükümlülükleri de devam etmektedir. Dolayısıyla tedbir nafakası, boşanma sürecinde eşlerin maddi anlamda zor duruma düşmesinin önlenmesi adına mahkemece alınan geçici bir tedbirdir. Herhangi bir talep olmasa dahi, mali gücü yetersiz olan eş lehine, hâkim tarafından re’sen tedbir nafakasına hükmedilebilir. Tedbir nafakası kararı verilirken, eşlerin evlilik birliği içindeki kusur durumları göz önünde bulundurulmaz. Zira yargılama sona ermeden hangi eşin daha kusurlu olduğunun tayin edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla ayrılık veya boşanma davasında daha kusurlu olan taraf da tedbir nafakasına hükmedilmesini talep edebilecektir. Keza, müşterek çocuk için de, boşanma veya ayrılık davası devam ederken velayet tedbiren kendisine bırakılan eşe ödenmek üzere tedbir nafakasına hükmedilebilir. Çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasında çocuğun gereksinimleri de dikkate alınmalıdır. Öyle ki, çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları değerlendirilmeli, bakım ve eğitim giderlerine yapılacak katkı buna göre tedbiren belirlenmelidir. Tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesine kadar ödenir ve kesinleşme ile birlikte bu nafaka yükümlülüğü ortadan kalkar. Tedbir nafakası, talep edenin geçinmesi için gerekli miktarda ve diğer tarafın ekonomik durumuna uygun olarak hâkim tarafından belirlenir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mal varlıkları, aylık gelir ve giderleri araştırarak hukuka ve hakkaniyete uygun olarak nafaka miktarına karar verilmelidir. Buna göre hâkim nafaka talep eden eşin çalışıp çalışmadığını veya başkaca geliri olup olmadığını değerlendirecektir. Ancak bu durum çalışan eşin nafaka alamayacağı anlamına gelmemektedir. Zira eşlerin dava sürecinde de, evlilik birliği içerisinde sürdürdükleri hayat standardına uygun bir hayat sürdürebilmeyi talep etme hakları vardır. Bu doğrultuda talepte bulunan eşin çalışıyor olması tedbir nafakası talep etmesine engel değildir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/2243 E., 2018/12795 K. sayılı ve tarihli ilamı “……….Davacı eşin çalışıyor olması davalıyı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Halen evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlüdür. Ancak, davacı eşin çalışması, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde dikkate alınmak zorundadır. Böylece “hakkaniyet” ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir TMK. Md. 4……. “ Görüldüğü üzere Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, çalışan eşin tedbir nafakası alması mümkündür. Önemli olan nafaka talep eden eşin çalışıp çalışmadığı değil, gelirinin eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini koruyabilecek düzeyde olup olmadığıdır. Sonuç olarak eşlerin boşanma davası esnasında da evlilik birliği içerisinde sürdürdükleri hayat standardını koruyabilmeleri için eş çalışıyor olsa bile tedbir nafakasına hükmedilebilecektir. 2. Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir mi? Yoksulluk nafakası, kamuoyunca süresiz nafaka olarak da bilinen ve boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eşe, boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, diğer tarafça ödenen nafakadır. Bu nafakanın amacı, boşanmanın kesinleşmesi ile birlikte aile birliği resmen sona ermiş olsa bile, eşlerin yoksulluğa düşmesinin önüne geçilmesidir. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Öncelikle, boşanma sonrasında yoksulluğa düşeceğini iddia eden eş, açılan davada, nafaka talep etmelidir. Tedbir nafakasından farklı olarak, bu nafakaya hâkim kendiliğinden karar veremez. İkinci olarak yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada eşit, daha az kusurlu veya kusursuz olması gerekmektedir. Talepte bulunan eşin daha kusurlu olması halinde lehine nafakaya hükmedilmesi mümkün değildir. Üçüncü ve en önemli unsur, talep eden eşin boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olmasıdır. Nafaka talep eden eşin yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, kişinin gelir durumu, malvarlığı, çalışma gücü gibi kıstaslar değerlendirilerek tespit edilir. Bu noktada önemle ifade etmek isteriz ki, nafakaya hükmedilebilmesi için gerçekleşecek yoksulluğun ağır olması gerekmez. Talep eden eşin, hayat standartlarında büyük bir değişim olmasını engelleyecek ve ortalama bir hayat sürmesine yetecek mali güce sahip olmadığının tespit edilmesi yeterlidir. Buna göre talepte bulunan eşin maaşlı ve sigortalı bir işte çalışması veya düzenli gelirinin olması gibi gerekçeler, tek başlarına nafaka alınamayacağı anlamına gelmeyecektir. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da çalışan eşin nafaka talep etmesinin mümkün olduğu yönündedir. Önemli olan eşin çalışıp çalışmadığı değil, gelirinin onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığıdır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/5265 E., 2018/3602 K. sayılı ve tarihli ilamı “…ekonomik ve mali durum araştırmasına göre kadının asgari ücretli olarak çalıştığı ancak gelirinin kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı bu nedenle de kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin uygun olduğunun karar gerekçesinde belirtilmesi karsısında, kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının oluştuğu, bir başka ifade ile kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu…” Yargıtay, yeni tarihli bir kararında, kendi isteği ile işten ayrılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca bu kararda, kadın istifa etmemiş olsa dahi, çalışarak elde edeceği asgari ücret tutarındaki gelirin, onu yoksulluktan kurtarmaya yetmeyeceği ifade edilmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun tarihli, sayılı kararında, asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunmasının yoksulluk nafakasına engel olmayacağına hükmolunmuştur “Yargıtay’ın yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun tarih ve 2001/2-1158 E., 1185 K; tarih ve 2002/2-397 E., 339 K.; tarih ve 2007/3-84 E., 95 K.; tarih ve 2007/2-275 E., 275 K.; tarih ve 2009/2-73 E, 2009/118 K.; tarih ve 2009/3-165 E., 2009/186 K.; tarih ve 2011/2-155 E., 2011/278 K. sayılı kararları . Asgari ücret seviyesinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de bu durumun nafaka miktarının tespitinde esas alınacağı da unutulmamalıdır.” Sonuç olarak, yoksulluk nafakası talep eden eşin çalışıyor olması, yoksulluk nafakası almasına engel değildir. Yargıtay kararlarında da ifade edildiği üzere, kişinin gelirinin o kişiyi yoksulluktan kurtarmaya yetip yetmeyeceği değerlendirilmelidir. Güncel içtihatlarda asgari ücretin bir kişiyi yoksulluktan kurtarmaya yetmeyeceği kabul edilmektedir. Buna göre kanunun öngördüğü tüm şartları sağlayan bir kişinin boşanma davasında veya daha sonra mahkemeye başvurarak yoksulluk nafakası talep etmesi mümkündür. 3. Çalışan Eş İştirak Nafakası Alabilir mi? Anne ve baba, evlilik birliğinin devam edip etmemesinden bağımsız olarak müşterek çocuklarına ergin olana kadar bakmakla yükümlüdür. Bu bakım yükümlülüğünün bir sonucu olarak TMK’da iştirak nafakası düzenlenmiştir. İştirak nafakasının amacı, boşanma ile velayeti bir tarafa bırakılmış olan çocuğun bakımı, eğitimi ve her neviden ihtiyaçları için yapılan masraflara diğer eşin katılımının sağlanmasıdır. İştirak nafakası belirlenirken, çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan nafaka yükümlüsünün ve velayet hakkı sahibi nafaka alacaklısının sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulur. Bunun yanı sıra lehine nafakaya hükmedilen çocuğun gereksinimleri, eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi giderleri ve çocuğun varsa gelirleri de dikkate alınarak nafaka miktarı belirlenir. Önemli olan çocuğun gereksinimlerinin mümkün olan en kusursuz şekilde karşılanmasıdır. Bu sebeple her iki ebeveyn de bu ihtiyaçları karşılama yükümlülüğü bakımından “mali güçleri oranında” sorumludurlar. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/4872 E., 2019/12356 K. sayılı ve tarihli ilamı “….Boşanma veya ayrılık halinde çocuk kendisine tevdii edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür TMK m. 182. Ancak velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması, mali gücü varsa söz konusu olur. Mahkemece kolluk marifetiyle yaptırılan, ekonomik sosyal durum araştırmasında davacı kadının çalıştığı, düzenli bir gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden velayeti babaya bırakılan ortak çocuk İlhan için uygun miktarda iştirak nafakası takdiri gerekirken……..” Bununla birlikte düzenli ve yeterli geliri olmayan eşten iştirak nafakası ödemesi beklenemeyecektir. Ayrıca karşı tarafın koşulları değerlendirilmeden, sadece velayeti alan eşin maddi gücünün çok iyi durumda olması gerekçesiyle iştirak nafakasına hükmedilemeyeceği de söylenemez. Sonuç olarak, çalışan eşin maddi gücü ne durumda olursa olsun, çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi mümkündür.
Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Kadın ve kocanın, boşanma davası süresinde de, evlilik birliğinde sürdürdükleri yaşam standardına eşit bir yaşam sürdürülmesi bakımından, istemde bulunan eş lehine, yiyecek, barınma, giyecek, yakacak, ortak çocukların bakımı için gereken giderleri vs dikkate alarak, çalışması halinde bile nafaka bağlanmasına hakim karar verilebilir. Nafaka konusunda toplumun genelinde yanlış bir kanı vardır. Nafaka sadece kadına bağlanmaz, hayatın akışı içerisinde kadın ve kocanın ekonomik şartları farklılık gösterebilir. Yani boşanma davası sürecinde kocanın yoksulluğa düşme tehlikesi olduğunda da kadın ekonomik durumu var ise kocaya da nafaka bağlanabilir. Asgari Ücretle Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Boşanma davası ve neticesinde kadın veya kocadan herhangi birinin diğer eşe ödemesine hüküm verilebilecek üç farklı nafaka türleri vardır. Boşanma sürecinde bulunan kişilerin merak ettiği hususlardan birisi de çalışan kadınların boşanmaları durumunda nafaka alıp alamayacağıdır. Çalışan kadının nafaka alabilir mi sorusunu cevaplayabilmek adına öncelikle kişilerin hangi nafaka türünü hangi koşullarda alabileceklerini açıklamaya çalışalım. Çünkü üç farklı nafakada da farklı şartların varlığı aranır. Bu şartlar mevcut ise, kendisine nafaka bağlanan tarafın kadın ya da koca olmasının önem ifade etmediği gibi çalışan kadın veya erkeğinde nafaka alması da mümkün olabilmektedir. Çalışan kadına nafaka bağlanıp bağlanmayacağı hususunun da nafaka türleri ayrı ayrı değerlendirmeye çalışalım. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Çalışan Kadın Tedbir Nafakası Alabilir Mi? Tedbir nafakası, boşanma davası başlamasından itibaren kadın veya kocadan herhangi birinin yoksulluğa düşme ihtimali karşı eşin diğer eşe boşanma gerçekleşene kadar ödemesi gereken nafaka türüdür. Boşanma davası içerisinde eşler maddi olarak yıpranabilmektedirler. Bu hallerde yoksulluğa düşen eş boşanma tamamlanıncaya kadar, mağduriyetin giderilmesini diğer eşten mahkeme aracılığıyla isteyebilir. Kadın ve kocanın, boşanma davası sırasında da, evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarına uygun bir yaşam sürdürebilmeleri için, istemde bulunan eşe, gıda, barınma, giyecek, ısınma, çocukların bakımı için gereken giderleri vs. dikkate alarak, kadın çalışıyor olsa dahi tedbir nafaka bağlanabilir. Aile mahkemesi hakimi, her iki eşin de maaş, kira geliri gibi toplam gelirini belirler kadının ihtiyaçları ile kocanın ödeme gücüne göre bir nafaka miktarına karar verir. Boşanma davası boyunca tedbir nafakası almak isteyen eşlerin hakimden tedbir nafakası bağlanması için istemde bulunması gerekir. Aile mahkemesi hakim taraflardan bir istem yokken kendisi tedbir nafakasına karar veremez. Tedbir nafakası, hakimin boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar ödenir. Kararın kesinleşme ile beraber tedbir nafaka sorumluluğu ortadan kalkar. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Çalışan Kadın Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi? Yoksulluk nafakasının gayesi, boşanma davası kararının kesinleşmesiyle beraber evlilik birliği resmi olarak sona ermiş olsa bile, kadının eşlerin, evlilik birliği içinde sahip oldukları yaşam standardına kıyasla uçurum oluşturmayacak ekonomik seviyede hayatını devam ettirmesini sağlamaktır. Fakat bu nafakada, eşlerin, boşanmaya neden olan hususlarda kusur oranlarına göre bir değerlendirme yapılarak yoksulluk nafakası miktarı belirlenir. Kusuru diğer eşle eşit düzeyde veya daha az olan kadının, boşanma davası sürecinde, ayrıca nafaka davası açarak veya boşanma kararı kesinleşmesinden sonra ki bir yıl içinde istemde bulunması durumunda yoksulluk nafakası almasına karar verilebilir. Bir diğer ölçüde nafaka talep eden kadının gerçekte nafakaya ihtiyacının olup olmadığının belirlenmesidir. Bu konuda, eşlerin sosyal ve ekonomik halleri, günün ekonomik şartları, evlilik birliği içerisindeki sürdürülen yaşam standardı gibi veriler ayrı ayrı incelenip buna göre karar verilir. Yoksulluk nafakası talebinde bulunan kadının, sigortalı bir işte maaşlı çalışması, düzenli gelire sahip olması gibi gerekçeler, tek başına, nafaka bağlanmayacağı manasına gelmez. Nafaka isteminde bulunan kadının veya eşin, maaşının ve kira geliri, emekli aylığı gibi diğer bütün gelirlerinin, kendisini yoksulluktan kurtaracak seviyede olup olmadığı büyük önem taşır. Burada dikkat edilmesi gereken husus evlilik birliği içerisindeki yaşam koşullarının, boşanma ile arasında uçurum olup olmadığıdır. Fakat her iki eşin sürekli ve düzenli gelirleri varken, ekonomik durumları ve yaşam standartları birbirine yakınken, kadının diğer eşinden diğer şartlarda mevcut olsa bile yoksulluk nafakası bağlanması, adalet ve hakkaniyet ilkesi uymaz. Ayrıca yoksulluk nafakasının gayesine ve mantığına uymaz. Bu gibi hallerde aile mahkemesi hakimi, yoksulluk nafakası isteminde bulunan kadının boşanma neticesinde değişen ekonomik koşullardan ciddi fark olmaması. Zor durumda kalmaması için günün ekonomik şartlarını da göz önüne alacak şekilde geniş açıdan bir değerlendirme yaparak hakkaniyete riayet ederek yoksulluk nafakası bağlanıp bağlanmayacağına, bağlanacak ise de nafaka miktarına karar verir. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Çalışan Kadın İştirak Nafakası Alabilir Mi? İştirak nafakasının gayesi, boşanma ile velayeti kadında veya eşte bırakılmış olan müşterek çocuğun bakımı, eğitimi ve her türlü ihtiyaçları için yapılan giderlere diğer eşin ekonomik gücü oranında katılımının sağlanmasıdır. İştirak nafakasında, önemli olan ortak çocuğun ihtiyaçlarının imkan olduğu ölçüde en kusursuz nitelikte karşılanması sağlamak için, her iki ebeveynin de bu gereksinimlerin karşılama sorumluluğu açısından ekonomik ve mali güçler oranında sorumludurlar. Sürekli ve yeterli geliri olmayan eşten iştirak nafakası ödemesi beklenmez. Yalnızca velayet sahibi ebeveynin maddi gücünün çok iyi olması hallerinde, diğer eşin iştirak nafakasına hükmedilemeyeceği de söylenemez. Aile mahkemesi hakimi iştirak nafakasını belirlerken öncelik müşterek çocuğun ali menfaatlerini gözetip korumak, bunun yanında velayet sahibi olmayan ebeveynin ekonomik gücüne göre iştirak nafakasına hükmetmek. Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi? Sıkça Sorulan Sorular KADININ ÇALIŞIYOR İSE YOKSULLUKTAN KURTARACAK DÜZEYDE DÜZENLİ VE SÜREKLİ BİR GELİRİNİN OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ LÜZUMU Kadının çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığının, İşten ayrılmışsa kendi isteği ile ayrılıp ayrılmadığının araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekir. BOŞANMA NAFAKA VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVACININ ÇİFTÇİLİKLE UĞRAŞTIĞI VE YÜZ DÖNÜMÜ AŞKIN TARIM ARAZİSİ BULUNDUĞU – JANDARMA TARAFINDAN TUTULAN ZABITTA HESAP HATASI BULUNMASI Somut olayda davacı kadın bir fabrikada işçi olarak çalışıyor olmakla birlikte yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre 2002 Haziran ayında net Eylül ayında net TL. maaş almakta başkaca bir geliri bulunmamaktadır. Biri üniversiteye giden ve iştirak nafakası almayan, üç kız çocuğu ile birlikte yaşamaya çalışmaktadır. Davalı koca ise davacı ve çocuklarının oturduğu evi birlikte yaşadığı kadına satmış ve çocuklarıyla davacıyı evden çıkarmıştır. Yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre toplam 102650 m2 taşınmazı olup çiftçilikle uğraşmaktadır. talimatı üzerine Jandarma tarafından tutulan tutanağa göre Haziran 2002 itibariyle aylık yıllık ise TL. geliri bulunmaktadır. Davacının çiftçilikle uğraştığı ve yüz dönümü aşkın tarım arazisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Esasen Jandarma tarafından tutulan zabıtta hesap hatası bulunduğu da görülmektedir. KADININ BOŞANMADAN SONRA İŞE GİRDİĞİ – ASGARİ ÜCRET MİKTARI GELİRİ BULUNMANIN YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI Somut olayda her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra işe girerek çalıştığı sabit ise de aldığı ücretin düzeyinde bulunduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de asgari ücret miktarı geliri bulunmanın yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı hususunun kabul edildiği, buna göre davalının asgari ücret tutarında gelirinin bulunduğundan bahisle yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılması doğru görülmemiştir. Ne var ki her iki tarafın da asgari ücretli çalışan olduğu ve çoğun içinde azında bulunduğu gözetildiğinde yoksulluk nafakası tümüyle kaldırılmayıp hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. BOŞANMA VE NAFAKA DAVASI – SOSYO EKONOMİK DURUMU ZAYIF OLAN EŞİN DİĞER EŞTEN NAFAKA TALEBİ – DİĞER EŞİN ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMASININ NAFAKAYA ETKİSİ Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkindir. Somut olayda davalı eşin asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenmiş olup, bu miktarın davalı eşin yoksulluktan kurtarmayacağı ve ona insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı kuşkusuzdur. O halde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekmektedir. ÇOCUĞU DA GÖSTERECEK ŞEKİLDE TARAFLARIN VUKUATLI AİLE NÜFUS KAYITLARININ GETİRTİLEREK VELAYETİN DÜZENLENMESİ GEREĞİ – BOŞANMA DAVASI AÇILMAKLA EŞLERİN AYRI YAŞAMA VE NAFAKA İSTEME HAKKININ DOĞACAĞI” Davalı, temyiz dilekçesi ekinde çocuğun nüfus cüzdanı fotokopisini sunmuştur. Sunulan bu kayda göre Ö nün babası M nin hanesine tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çocuk Ö yü de gösterecek şekilde tarafların vukuatlı aile nüfus kayıtlarının getirtilerek küçük Ö nün velayeti konusunun düzenlenmesi ve davalı yanında bulunmakla tedbir nafakası verilmesi gerekir. Ayrıca boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar. Kaldı ki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden alınması zorunludur. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmelidir.
sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi, asgari ücret alan kadına nafaka Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2021? sorusu son günlerde merak edilen boşanma ve aile hukuku konuları arasında yer almaktadır. Pek çok kişi, sigortalı çalışan kadın nafaka alamaz düşüncesine sahiptir. Ancak sigortalı çalışan kadın nafaka alamaz düşüncesi tamamen yanlıştır. Çünkü sigortalı çalışan kadın nafaka, yani yoksulluk nafakası alabilir. Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonucunda eşlerden birinin ekonomik durumunda gerçekleşecek ani değişimi önlemek amacıyla verilen nafakadır. Dolayısıyla sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2021? sorusu somut vakıanın özelliklerine göre cevaplandırılmalıdır. Sigortalı Çalışan Kadın Nafaka Alabilir Mi 2021? Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir diye yukarıda belirtmiştik. Hatta Yargıtay’ın da çalışan kadın nafaka alabilir konusuyla ilgili birçok kararı mevcuttur. İster asgari ücretle çalışıyor olsun isterse emeklilik maaşı vs. alıyor olsun, şartlar mevcutsa çalışan kadın nafaka alabilir. Yani memur olan eşe nafaka ödenir mi? sorusunun cevabı da bu noktada evet olabilecektir. Yoksulluk nafakası alabilmenin en temel şartlarını kısaca şu şekilde belirtebiliriz Boşanma ile kadının yoksulluğa düşecek olması, Boşanmada kadının kusurunun erkekten daha ağır olmaması, Kadının nafaka talebinde bulunması. Yoksulluk nafakasına taleple bağlılık ilkesi’ gereğince hakim kendiliğinden hükmetmeyecektir. Ancak iştirak nafakası durum tam tersidir. Bu nedenle boşanma davası sürecinde veya boşandıktan sonra 1 yıl içinde kadının yoksulluk nafakası talebinde bulunması gerekmektedir. Buna dair hüküm ise Türk Medeni Kanunu yer almaktadır. Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 1 yıl geçmişse ve nafaka talep edilmemişse kadın, nafaka talep etme hakkını kaybedecektir. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi? sorusuna açıklık getirmiş olmakla beraber ne kadar nafaka alacağı, tamamen somut olayın özelliklerine bağlıdır. Eşlerin ekonomik durumları, sigortalı çalışan kadın nafaka miktarının belirlenmesinde büyük rol oynar. Ayrıca yapılacak olan yeni düzenleme ile nafaka ödeme süresine sınırlama da getirilecektir. Bu konudaki en güncel gelişmelerden haberdar olmak için “Nafaka kalkıyor mu?” adlı yazımızı okuyabilir; bilgi edinebilirsiniz. Nafaka ücretleri 2021 dendiği zaman net bir rakam vermemiz kesinlikle mümkün değildir. Tarafımıza sıkça, nafakanın ne kadar olduğu sorusu ulaşmaktadır. Ancak nafaka miktarı ile ilgili bir açıklamada bulunmamız söz konusu olamaz. Halk tarafından kullanılan adıyla “nafaka ücretleri 2021” tamamen somut olayın özelliklerine göre hakim tarafından belirlenecektir. Nafaka Alan Kadın Çalışmaya Başlarsa Nafaka Kesilir Mi? Tarafımıza en sık ulaşan sorulardan birisi de; nafaka alan kadın çalışmaya başlarsa nafaka kesilir mi? sorusudur. Yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere, bu tamamen somut durumun özellikleriyle alakalıdır. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir veya asgari ücret alan kadına nafaka verilmesi mümkündür. Bu durumun önünde herhangi bir engel yoktur. Önemli olan, kanuni şartların sağlanmış olmasıdır. Elbette her ikisi taraf da memursa veya asgari ücretle yaşamını idame ettiriyorsa çalışan kadına nafaka verilme ihtimali yok denecek kadar az olacaktır. Ancak sigortalı işe girince nafaka kesilir diye bir kanaate varmamız kesinlikle doğru olmayacaktır. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2021? Sigortalı işe girince nafaka kesilir mi? ve diğer sorularınız için boşanma avukatı ile iletişime geçebilirsiniz. Böylece mevcut durumunuz hakkında en doğru bilgiye erişebilirsiniz. Boşanma Davasını Kadın Açarsa Nafaka Alabilir Mi? Halk arasında yaygın olarak bilinen yanlışlardan birisi de boşanma davasını kadının açması durumunda nafaka alamayacağıdır. Boşanma davasını kadın açarsa nafaka alabilir mi? sorusuna evet yanıtını vermemiz doğru olacaktır. Yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için çekişmeli boşanma davasını kimin açtığı önem taşımaz. Önemli olan boşanma davasının esasıdır. Dava sonucunda kadın yoksulluğa düşecekse, kusur oranı erkeğin kusur oranından az ise, nafakaya hükmedilmesinde hiçbir kanuni engel yoktur. Bu durumda asgari ücretle ve/veya sigortalı çalışan kadın nafaka alabilecektir. Sigortalı çalışan kadın nafaka alabilir mi 2021? Nafaka ne zaman düşer? Sigortalı işe girince nafaka kesilir mi? Çocuğu olmayan kadın nafaka alabilir mi? sorularının cevapları ve daha fazlası için aile hukuku avukatı ile görüşülmesini tavsiye ederiz. İletişim bölümünden bize ulaşarak hukuki sorununuzla ilgili görüşme sağlayabilirsiniz. Bu sitedeki bütün içeriklerin telif hakkı Helvacıoğlu’na aittir. Sitede yayınlanan tüm içerikler kopya korumalı olup yazılı izin olmaksızın kopyalanması veya yayınlanması durumunda 5846 sayılı FSEK kapsamında yasal işlem gerçekleştirilecektir. Yazı dolaşımı
HAKKIMDA SON YAZILARIM Avukat Yasin GİRGİN, 1977 Ankara doğumludur. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve sonrasında 2 yıl boyunca Özel Hukuk Master programına devam yılları arasında yaptığı hakimlik dönemi dışında 13 Kasım 2000'den bu yana serbest avukatlık faaliyetini icra kitabı ve çok sayıda makalesi bulunan GİRGİN'in 120 köşe yazısı Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. GİRGİN, halen okur sorularını cevapladığı köşe yazılarını kaleme 483 9313 numaralı telefonumuzdan bize ulaşabilirsiniz. SGK’ dan emekliyim. Boşandık 3 tane çocuğum var. Nafaka davası sırasında kendi rızamla 98 doğumlu kızıma 400 TL, imam nikahlı eşimden olan 2 kızım için 200’er TL olmak kaydıyla ve maaştaki artış dolayısıyla toplam 844 TL aylık kesilmektedir. İlaç vs den sonra kalan 130 TL’ yi de Ziraat Bankası’ndan kredi borcuma alıyor. Şu an çok zor durumdayım . … Maaştan kesilen nafaka ve kredi borcu Devamı »
emekli eşe nafaka ödenir mi